Open menu
Yapay Zekâ Danışmanlığı

Yapay Zekâ
Danışmanlığı

İş verimliliğinizi artırmak ve rekabet avantajınızı güçlendirmek için geliştirdiğimiz özel yapay zekâ stratejileriyle, müşteri deneyimlerinizi dönüştürüyor ve operasyonlarınızı mükemmelleştiriyoruz. Kurumsal dil modellerini (LLM'ler) şirketinizin verileriyle eğiterek, yapay zekâ araçlarınızın iş hedeflerinizle tam uyumlu olmasını sağlıyoruz. Bu sayede, iş süreçlerinizi optimize ederken yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunuyoruz.

Makine Öğrenimi Proje Danışmanlığı

Makine Öğrenimi
Proje Danışmanlığı

Makine öğrenimi proje danışmanlığımız ile projelerinize yeni bir boyut kazandırın. Fikir aşamasından nihai dağıtıma kadar her adımda sizinle birlikteyiz. Projelerinizi hayata geçirirken sağlam ve etkili modeller geliştiriyoruz. Bu yenilikçi çözümleri iş akışlarınıza entegre ederek, tedarikçilerinizle olan iletişimi güçlendiriyor ve iş sonuçlarınızı ölçülebilir şekilde iyileştiriyoruz. İnovasyonun kapılarını aralayarak, iş dünyasında iz bırakmanızı sağlıyoruz.

Veri Yönetişim Hizmetleri

Veri Yönetişim
Hizmetleri

Verinin gücünü etkin bir şekilde yönetmek, iş dünyasında fark yaratmanın anahtarıdır. Veri kalitesini ve güvenliğini en üst düzeyde tutarak, KVKK ve GDPR gibi önemli düzenlemelere uyum sağlamanızı kolaylaştırıyoruz. Dayanıklı veri altyapıları oluşturuyor ve veriye dayalı, bilinçli kararlar almanızı mümkün kılıyoruz.

AI'da Algoritmik Önyargıyı Anlama

13 Ağustos 2024

    AI'da Algoritmik Önyargıyı Anlama

    Yapay zekâ (AI), işe alım süreçlerinden yasal düzenlemelere kadar toplumun çeşitli yönlerini giderek daha fazla etkilemektedir. Algoritmik önyargı, belirli grupları diğerlerine tercih ederek adil olmayan sonuçlar yaratan sistematik hataları ifade eder. Bir iş başvurusu yaparken, niteliklerinizden ötürü değil, şirketin kullandığı AI'ın belirli demografik grupları diğerlerine tercih etmesi nedeniyle reddedildiğinizi hayal edin. Bu durum, adil işe alım süreçlerinin korunmasında ve yapay zekânın potansiyel zararlarının sınırlandırılmasında şeffaflığı ve düzenleyici müdahalelerin önemini vurgular.

    Algoritmik Önyargının Tarihi ve Evrimi

    Algoritmik önyargıya dair farkındalık, otomatik sistemlerin ilk günlerine kadar uzanır. En erken örneklerden biri, kredi skorlama sistemlerinde azınlık grupların haksız yere kredi alamamasına yol açan önyargılı verilerin kullanılmasıdır. 2016 yılında ProPublica, ceza adalet sisteminde kullanılan bir algoritmanın, siyah sanıkları gelecekteki suçlular olarak yanlış etiketleme olasılığının beyaz sanıklara göre iki kat daha fazla olduğunu ortaya koyan çığır açıcı bir çalışma yayımladı. Bu artan farkındalık, AI geliştirme süreçlerinde daha fazla denetim ve adil olma çağrılarına yol açtı.

    AI'daki Önyargı Kaynakları

    • Eğitilen Verideki Önyargı: AI modelleri, üzerinde eğitildikleri verilerden öğrenir. Eğer bu veriler önyargılı ise, model de bu önyargıları tekrarlayacaktır.
    • Algoritma Tasarımındaki Önyargı: Algoritmanın kendi tasarımı önyargıyı da beraberinde getirebilir. Bu durum özelliklerin seçimi, karar verme süreci ve kullanılan değerlendirme metriklerini içerir. Örneğin, belirli anahtar kelimeleri önceliklendirmek üzere tasarlanmış bir algoritma, bu anahtar kelimelerin bir cinsiyet tarafından daha yaygın kullanılması durumunda, o cinsiyeti avantajlı hâle getirebilir.
    • İnsan Gözetimindeki Önyargı: AI sistemlerinin geliştirilmesi ve uygulanması sürecinde yer alan insanlar, istemeden de olsa kendi önyargılarını sisteme aktarabilir ve bu da AI sisteminin genel adil olma durumunu etkileyebilir. Bu etki; veri toplama, algoritma tasarımı sırasında veya AI'nın sonuçlarının yorumlanması sırasında yapılan öznel kararlar aracılığıyla gerçekleşebilir. Örneğin, geliştiricilerin çoğunluğu belirli bir demografik gruba aitse, bakış açıları istemeden AI'ı önyargılı olmaya itebilir.

    Algoritmik Önyargının Etkileri

    Gerçek Dünya Sonuçları

    Algoritmik önyargı, önemli gerçek dünya etkilerine sahiptir, bunlar arasında:

    • Sosyal Eşitsizlikler: Önyargılı algoritmalar, azınlık toplulukları üzerinde orantısız bir etki yaratarak mevcut eşitsizlikleri pekiştirebilir.
    • Ekonomik Farklılıklar: Kredi onayları veya kredi puanlaması gibi finansal algoritmalardaki önyargılar, finansal kaynaklara erişimi eşit olmayan bir hâle getirerek ekonomik adaletsizliklere neden olabilir. Yapılan bir araştırma sonucunda; bazı kredi kuruluşları tarafından kullanılan algoritmaların, finansal profilleri benzer olmasına rağmen azınlık gruplarından gelen başvuru sahiplerine kredi vermeyi daha sık reddettiği tespit edilmiştir.
    • Hukuki ve Etik Kaygılar: Önyargılı yapay zekâ sistemleri, ayrımcılık karşıtı yasaların ihlali ile adalet ve hakkaniyet için etik standartların ihlali gibi birçok yasal ve etik sorun yaratmaktadır. Örneğin, ceza adalet sisteminde kullanılan COMPAS algoritması, ırksal önyargıları nedeniyle eleştirilmiş ve bu durum, ceza ve şartlı tahliye kararlarında kullanımına ilişkin etik tartışmalar ve yasal itirazlara yol açmıştır.

    Algoritmik Önyargıyı Azaltma

    İstatistiksel Tespit Yöntemleri: Önyargıyı tespit etmek için, farklı etki analizi gibi istatistiksel teknikler kullanılabilir. Bu, farklı demografik grupların sonuçlarının karşılaştırılarak önemli bir eşitsizlik olup olmadığını görmeyi içerir. Örneğin, iş görüşmeleri için erkek adayları kadın adaylara oranla orantısız bir şekilde seçen bir algoritma, istatistiksel eşitsizlik ölçümleri kullanılarak işaretlenebilir. Bir diğer teknik ise, bir yapay zekâ sisteminde mevcut olan önyargı derecesini ölçmeye yardımcı olan adalet metriklerinin kullanılmasıdır.

    Önyargı Denetimleri: Önyargı denetimleri, yapay zekâ sistemlerinin bağımsız denetçiler tarafından kapsamlı bir şekilde incelenmesini içerir. Bu denetimler, sistem geliştiricilerinin fark edemeyebileceği önyargıları tespit etmeye ve düzeltmeye yardımcı olabilir. Örneğin, AI Now Institute, tüm yüksek riskli yapay zekâ sistemleri için düzenli önyargı denetimlerinin yapılmasını önermiştir. Düzenli denetimler, yapay zekâ sistemlerinin zaman içinde adil kalmasını sağlamak için gereklidir, çünkü verilerde veya bağlamda meydana gelen değişiklikler nedeniyle önyargılar ortaya çıkabilir. Etkili bir denetim süreci, eğitim verilerinin gözden geçirilmesini, algoritmanın çeşitli veri kümeleriyle test edilmesini ve karar verme sürecinde herhangi bir adaletsiz desenin değerlendirilmesini içerir.

    Azaltma Stratejileri

    Kapsayıcı Veri Toplama

    Önyargıyı azaltmanın etkili bir stratejisi, eğitim verilerinin çeşitli ve tüm ilgili demografik grupları temsil edici olmasını sağlamaktır. Bu, modelin önyargılı kalıpları öğrenmesini engellemeye yardımcı olur. Örneğin, yüz tanıma teknolojisinde, farklı cilt tonları ve etnik kökenlerin dengeli bir şekilde temsil edildiği çeşitli bir veri kümesi kullanmak, tüm gruplar arasında doğruluğu artırabilir. IBM gibi şirketler, yapay zekâ modellerini eğitmek ve değerlendirmek için büyük, çeşitli görüntü veri setleri derleyerek daha kapsayıcı veri kümeleri oluşturmaya çalışmaktadır.

    Adaleti Sağlamak

    Önyargıyı azaltmak için birkaç algoritmik adil olma tekniği uygulanabilir. Bunlar arasında; eğitim verilerinin yeniden ağırlıklandırılması, öğrenme algoritmasının önyargılı kalıplara daha az duyarlı hâle getirilmesi ve optimizasyon süreci sırasında adillik kısıtlamalarının kullanılması bulunmaktadır. Örneğin, "Farkındalık Yoluyla Adillik" gibi teknikler, algoritmaların hassas niteliklere dayanarak ayrımcılık yapmalarına engel olmak için algoritmaları değiştirmeyi içerir. Ayrıca, "Düşmanca Önyargıyı Azaltma" gibi yöntemler, önyargılı tahminleri cezalandıran düşmanca ağlar tanıtarak modellerin önyargıyı en aza indirmesini sağlamak için kullanılabilir.

    Etik Çerçeveler ve Yönergeler

    Etik AI İlkeleri Etik yapay zekâ ilkelerinin benimsenmesi, adil yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesi ve uygulanması için rehberlik edici öneme sahiptir. Temel ilkeler arasında şeffaflık, hesap verebilirlik ve kapsayıcılık bulunur. Bu ilkeler, yapay zekâ sistemlerinin adaleti ve hakkaniyeti teşvik edecek şekilde tasarlanmasını ve kullanılmasını sağlar. Örneğin, Google'ın Yapay Zekâ İlkeleri, önyargı yaratmaktan veya pekiştirmekten kaçınmayı ve insanlara hesap verebilir olmayı vurgular.

    Küresel Girişimler

    Küresel düzeyde birçok girişim, etik yapay zekâ için kılavuzlar oluşturmayı amaçlamaktadır. Avrupa Komisyonu ve IEEE gibi kuruluşlar, yapay zekâ sistemlerinin sorumlu bir şekilde geliştirilmesini sağlamak için çerçeveler geliştirmiştir. Avrupa Komisyonu'nun Güvenilir Yapay Zekâ için Etik Kılavuzları, insan denetim ve gözetimi, teknik sağlamlık, gizlilik ve veri yönetimi, şeffaflık, çeşitlilik, ayrımcılık yapmama ve adalet gibi temel gereksinimleri belirtir. Bu girişimler, algoritmik önyargıyı azaltmak için çalışan geliştiriciler ve politika yapıcılar için değerli kaynaklar sağlar.

    Gelecek Planı

    Yapay zekâ için düzenleyici ortam gelişmekte olup, birçok ülke yapay zekâ etiği ve önyargılarına yönelik yasalar getirmektedir. Örneğin, Avrupa Birliği'nin Yapay Zekâ Yasası, yüksek riskli yapay zekâ sistemleri için zorunlu önyargı azaltma önlemlerini içeren katı gereklilikler önermektedir. Bu yasa, istihdam, kolluk kuvvetleri ve sağlık hizmetleri gibi kritik alanlarda kullanılan yapay zekâ sistemlerinin şeffaf, izlenebilir ve hesap verebilir olmasını sağlamayı amaçlamaktadır.

    Önerilen Politikalar

    Yapay zekâ yönetimi için önerilen politikalar genellikle zorunlu önyargı denetimleri, şeffaflık gereklilikleri ve uyumsuzluk durumunda cezaları içerir. Bu tür politikalar, yapay zekâ sistemlerinin adil ve hesap verebilir olmasını sağlayan bir yasal çerçeve oluşturmayı amaçlamaktadır. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde, Algoritmik Hesap Verebilirlik Yasası, şirketlerin otomatik karar sistemlerindeki önyargıları belirlemek ve azaltmak için etki değerlendirmeleri yapmalarını önermektedir. Bu politika, şirketlerin yapay zekâ teknolojilerinin adaleti ve şeffaflığı konusunda hesap vermelerini sağlamayı hedeflemektedir.

    Yapay Zekâ Araştırmalarındaki İlerlemeler

    Önyargı Tespitinde Yenilikler

    Yapay zekâ araştırmaları, önyargıyı tespit etmek ve azaltmak için yeni yöntemler geliştirmeye devam ediyor. Açıklanabilir yapay zekâ (XAI) gibi yenilikler, yapay zekâ sistemlerinin daha şeffaf olmasına yardımcı olarak geliştiricilerin kararların nasıl alındığını anlamalarını ve olası önyargıları belirlemelerini sağlar. SHAP (SHapley Additive exPlanations) ve LIME (Local Interpretable Model-agnostic Explanations) gibi teknikler, model tahminlerine ilişkin içgörüler sunarak önyargıları ortaya çıkarmaya ve ele almaya yardımcı olur.

    Toplumsal İyilik İçin Yapay Zekâ

    Toplumsal fayda için yapay zekâ girişimleri, yapay zekayı toplumsal zorlukları ele almak için kullanmaya odaklanır. Bu girişimler, özellikle dezavantajlı ve yeterince hizmet alamayan topluluklar olmak üzere, toplumun tüm üyelerine fayda sağlayacak yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesinin önemini vurgular. Örneğin, temsil edilmeyen popülasyonların sağlık sonuçlarını iyileştirmeyi amaçlayan yapay zekâ projeleri veya engelliler için erişilebilirliği artırmak için yapay zekâyı kullanmak, yapay zekânın topluma olumlu katkı sağlama potansiyelini gösterirken adalet ve kapsayıcılığı da sağlar.

    Sonuç

    Yapay Zekâ ile İleriye Doğru

    Sürekli Gözlemin Önemi

    Algoritmik önyargıyla başa çıkmak sürekli dikkat gerektiren bir süreçtir. Sistem geliştiricileri, politika yapıcılar ve paydaşlar, yapay zekâ sistemlerini izlemek, adil ve tarafsız kalmalarını sağlamak için birlikte çalışmalıdır. Yapay zekâ sistemlerinde adaleti sürdürmek için düzenli incelemeler, algoritmaların güncellenmesi ve yeni verilerden sürekli öğrenme önemlidir.

    Paydaşlar Arası İş Birliği

    Algoritmik önyargıyı etkili bir şekilde azaltmak, yapay zekâ geliştiricileri, etik uzmanları, politika yapıcılar ve etkilenen topluluklar dâhil olmak üzere çeşitli paydaşların iş birliğini gerektirir. Bu gruplar birlikte çalışarak, yapay zekâda adaleti teşvik eden stratejiler geliştirebilir ve uygulayabilirler. Örneğin, Partnership on AI gibi çok paydaşlı girişimler, yapay zekâ teknolojilerinin etik ve toplumsal etkilerini ele almak için çeşitli bakış açılarını bir araya getirir.

    Özetle, yapay zekada algoritmik önyargı, toplumun çeşitli yönlerini etkileyen kritik bir sorundur. Kaynaklarını, etkilerini ve azaltma stratejilerini anlamak, adil ve etik yapay zekâ sistemleri geliştirmek için esastır. İleride, sorumlu yapay zekâ geliştirilmesini sağlamak için sürekli dikkat ve paydaşlar arasında iş birliği çok önemlidir. Hep birlikte, şeffaf, hesap verebilir ve kapsayıcı yapay zekâ teknolojileri oluşturmaya, adaleti ve hakkaniyeti teşvik etmeye çalışmalıyız.

    Ek bilgiye ihtiyaç duymanız hâlinde bizimle iletişime geçiniz.

  • Bilgilendirme Metni!

    Bu makalede yer alan içerikler, yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve CottGroup® üye şirketlerine aittir. Bu içerikler, hukuki, mali veya teknik danışmanlık hizmeti niteliği taşımamaktadır ve kaynak gösterilmeden iktibas edilemez.

    CottGroup® üye şirketleri, makaledeki bilgilerin doğru, güncel veya eksiksiz olduğunu garanti etmez ve bu bilgilerin içerebileceği hata, eksiklik veya yanlış anlaşılmalardan doğabilecek zararlardan sorumlu değildir.

    Burada sunulan bilgiler, genel bir bakış sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Her somut olay farklı değerlendirmeler gerektirebilir ve bu bilgiler her duruma uygun olmayabilir. Bu nedenle, makalede yer alan bilgilere dayalı olarak herhangi bir işlem yapmadan önce, konuyla ilgili hukuk, mali, teknik ve diğer uzmanlık alanlarında yetkin bir profesyonele danışmanız önemle tavsiye edilir. CottGroup® müşterisiyseniz, özel durumunuza ilişkin müşteri temsilcinizden bilgi almayı unutmayınız. Müşterimiz değilseniz, lütfen ilgili bir uzmandan görüş alınız.

    CottGroup® üye şirketlerine ulaşmak için tıklayınız.

  • /en/ai/item/understanding-algorithmic-bias-in-ai

    Diğer Makaleler

    Başlayalım
    Hizmet ihtiyaçlarınız için teklif alın.

    Daha fazla bilgi
    almak ister misiniz?