Koronavirüs (COVID-19) Salgını ve KVKK İlişkisi
Covid-19 virüsü sebebiyle organizasyonlar tarafından gerekli önlemler alınmaya başlanmış; bu önlemler kapsamında çalışanlar veya üçüncü kişilerin sağlık verileri de dahil olmak üzere kişisel verilerine yetkisiz şekilde ulaşma ihtimali ortaya çıkmıştır. Organizasyonlar, bu önlemleri alırken kişilerin hak ve özgürlüklerine doğrudan temas edecek ihlallerden kaçınmalıdır. Bu süreçte organizasyonlar alacakları tedbirlerde aşağıda açıklayacağımız yöntemleri izleyebilirler:
1. Uzaktan Çalışma
İş sürekliliğinin sağlanması amacıyla bir organizasyon bu süreçte uzaktan çalışma kararı alabilir. Bu hâlde, hâlihazırda yeterli teknik altyapısı bulunmayan organizasyonlar, uzaktan çalışmanın etkili uygulaması konusunda birtakım güçlüklerle karşılaşabilirler. Örneğin kamu sağlığını korumak adına alınan bu önlem kapsamında, kişiler arasındaki iletişimin sağlanması için şirket telefonu kullanmayan kişilerin şahsına ait telefon numaraları, diğer çalışanlar, iş ortakları, müşteriler, tedarikçiler vb. üçüncü kişiler ile paylaşılabilir. Bu aktarım/paylaşım faaliyetinin meşru bir amacı olmakla birlikte, kişilerin açık rızasına dayanması gerektiği malumdur. Kişilerin açık rıza vermediği yahut açık rızasını geri çektiği durumda ise kişiye bir şirket hattı sağlamak uygun çözüm olacaktır.
2. Ziyaretçiler
Bu süreçte ziyaretçi kabul etmemek en uygun yöntem olsa da zorunlu hallerde ziyaretçi kabul edilen durumlarda ziyaretçilerin veya onların yakın ilişkide bulundukları kişilerin koronavirüs semptomları gösterip göstermediği veya bu kişilerin yakın zamanda bir seyahate çıkıp çıkmadığı ile ilgili sorular ziyaretçiye yöneltilerek bu bilgilerin organizasyon tarafından muhafaza edilmesi yöntemi izlenebilir. Kişilerden özellikle sağlık verilerinin alınması, KVKK uyarınca organizasyonun yetkisi kapsamında olmadığından tercih edilmemelidir. Bu yönde bir tedbir uygulama kararı alan organizasyonlar, bu veriyi anonim olarak tutmalı veya iş yeri hekimi eliyle ve kişilerin açık rızasına başvurarak elde etmeli ve saklamalıdır. Anonim olarak tutulmayan bu veriler iş yeri hekimi tarafından kimsenin erişemeyeceği kilitli bir dolapta saklanmalı, elde etme amacı sona erdiğinde uygun yöntemle imha edilmelidir. İş yeri hekimi bulunmayan organizasyonlar ise bu faaliyeti yetkilendirdiği tek bir kişi üzerinden yürütmelidir. Her hâlde koronavirüsle ilgili tedbirleri almak yetkili kişilerin görevidir ve en doğru yol organizasyonların bu veriyi elde etmemesidir.
3. Çalışanlar ve Çalışan Yakınları Hakkında Bilgi Toplama
Ziyaretçilere yönelik açıklanan önleme benzer bir şekilde son günlerde uygulamada çalışan ve çalışan yakınlarının koronavirüs semptomlarından herhangi birini gösterip göstermediği veya yakın zamanda bir seyahate çıkıp çıkmadığı ile ilgili organizasyonlar bilgi talep etmektedir. Bu bilgi talebinin amacı ilgili çalışanın 14 günlük koruma süresini takip edebilmek ve diğer çalışanların sağlığını korumaktır. Bu kapsamda çalışanların veya yakınlarının semptomları gösterip göstermediği bilgisi organizasyon nezdinde anonim şekilde tutulmalı, bu bilginin amacı sadece 14 günlük koruma süresini takip etmek olmalıdır. Bu sebeple yalnızca riskin oluştuğu tarih ve riskin nasıl ortaya çıktığı çalışan tarafından organizasyona bildirilmeli, ilgili kişilerin kimlik bilgileri veya onları tanımlayabilecek bilgiler iletilmemelidir.
Bununla birlikte kişilerin kendilerinden alınan bilgilerin yanında, bazı iş yerlerinde çalışanların sağlık taramasından (ateş ölçülmesi, semptomların varlığına ilişkin tespit çalışması) geçirilmesi uygulamalarına başlanmıştır. Bu uygulamalar kesinlikle bir hekim tarafından gerçekleştirilmeli ve semptomları gösteren kişi ile yalnızca iş yeri hekimi temasa geçerek onu doğru şekilde yönlendirmelidir.
4. Koronavirüs Testi Pozitif Çıkan veya Semptomları Gösteren Çalışanların Durumu
Konuya ilişkin en önemli husus, yukarıda da belirtildiği üzere testi pozitif çıkan veya semptomları gösteren kişi ile yalnızca iş yeri hekiminin temas kurması ve çalışanı hekimin yönlendirmesidir. İş yeri hekimi bulunmayan organizasyonlar da bu faaliyetleri bir hekim veya yetkili kurum aracılığı ile gerçekleştirmelidir.
Bir iş yerinde testi pozitif çıkan bir kişinin varlığı hâlinde dahi kişilerin dışlayıcı eylemlerini engellemek amacıyla kişinin ismi duyurulmamalı, kişilere konuyla ilgili genel bir bilgilendirme yapılmalıdır. Burada yapılabilecek en uygun şey, testi pozitif çıkan kişinin yakın ilişkide bulunduğu kişileri uyarması için onun yönlendirilmesidir.
Ayrıca çalışan, çalışan yakını veya üçüncü kişinin korona virüsü taşıdığının tespiti halinde Hıfzıssıhha Kanunu’nun 61.maddesine göre bu durum gecikmeden yetkili kurumlara bildirilmelidir. Konuyla ilgili detaylı bilgi aşağıda yer almaktadır.
Bununla birlikte, yetkili makamlarca da yapılan açıklamaya göre, testi pozitif çıkan hastaların raporlu olarak evde veya hastanede istirahat etmesi yoluna gidilecektir. Yetkili kurumdan alınan raporun veya test sonucunun işveren tarafından elde edilme ve saklanma koşulları iş göremezlik raporları ile aynı kapsamda olacaktır. Yani bu raporların saklanması için ek güvenlik önlemleri alınmalı ve bu faaliyet iş yeri hekimi aracılığı ile gerçekleştirilmelidir.
5. Umuma Açık Yerlerde Çalışanların Semptomları Gösteren Bir Kişi ile Karşılaşması
Örneğin bir kurye, bankada çalışan bir müşteri temsilcisi veya şoför gibi umuma açık yerlerde çalışan kişilerin çalışması sırasında semptomları gösteren bir kişi ile karşılaşması durumunda, kişinin karşılaşıldığı ortamın bulunmaya elverişli duruma getirilmesi için yetkili kuruluşlara bilgi vermesi ve yetkili makamların duyurduğu önlemleri alması uygun olacaktır. Bu husus Hıfzıssıhha Kanunu’nun 57. Ve 61.maddesinde açıkça yer almaktadır. Şöyle ki, 57. Madde ile bulaşıcı hastalıklar sayılmış ve bu hastalıkların görülmesi halinde yetkili kurumlara haber verilme zorunluluğu düzenlenmiştir. 61.maddedeki haber verme zorunluluğu olan kişiler arasında ise umuma açık yerlerde çalışanlar, sağlık çalışanları ve işlerinin niteliği sebebiyle bu tür hastalıklarla karşılaşanlar sayılabilir.
Unutulmamalıdır ki, Covid-19 virüsü ile ilgili tedbirleri almak yetkili kurum ve kuruluşların görevi olmakla birlikte kişilerin kendilerine de büyük bir görev düşmektedir. Bu kapsamda organizasyon olarak toplum sağlığını korumak üzere tedbirlerin alınması uygundur ancak tedbirlerin alınması sırasında kişilerin dışlayıcı bir politikaya maruz bırakılmaması, hak ve özgürlükleri ile kamu sağlığı ve güvenliği arasında bir denge kurulması gerekmektedir.
Konu hakkında detaylı bilgiye ihtiyaç duymanız hâlinde bizimle iletişime geçebilirsiniz.
-
-
Bilgilendirme Metni!