Open menu

25 Mart 2024

9 Günlük Tatil İçin Çözüm Önerisi: Telafi Çalışması Uygulaması
×

Yazar Ümit Kır, Kategori Çalışma Hayatı

9 Günlük Tatil İçin Çözüm Önerisi: Telafi Çalışması Uygulaması

Bilindiği üzere 4857 sayılı İş Kanunu'nun 47'nci maddesinde, Kanun kapsamına giren iş yerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödeneceği düzenlenmiştir. Buna göre işçiler, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmayıp tatil yapmaları hâlinde o günlerin ücretini tam olarak alacaktır.

CottBlog Abone Ol
CottBlog Subscribe

2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunu'nda, Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günü olarak düzenlenmiş olup 2024 yılı Resmî Tatil Günleri'ni makalemizden inceleyebilirsiniz.

Çalışma yaşamında 9 günlük tatil olarak bilinen, özellikle en uzun tatil günleri olması hasebiyle dini bayramlardan önceki günlerde veyahut bayramlardan sonraki günlerde çalışılmayarak, tatil süresinin 9 güne çıkarılması birkaç yılda bir çalışma hayatında karşımıza çıkmaktadır. Aslında yukarıda da görüleceği üzere çalışma yaşamına yön veren kanunlarda 9 günlük bir tatil söz konusu değildir. Esasen kamu personeline ilişkin bir uygulamadır. Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen tüm çalışanların tatil günlerinin öncesi ve sonrası günlerde idari bir kararla izinli sayılması suretiyle 9 günlük tatil gündeme gelmiştir.

Özel sektör işverenlerinin de bu karara uyması neticesinde çalışma yaşamında özel ve kamu fark etmeksizin 9 günlük tatil dönemleri ortaya çıkmıştır. Bu dönemler işçiler için dinlenme imkânı yaratmakta, işverenler yönünden ise ilave maliyete katlanmadan iş yerinin genel bakımı, makinelerin tamiri vb. yapmak için fırsat olmaktadır. Kamu sektöründe çalışanların ulusal bayram ve genel tatil günleri dışında kalan günleri, toplu iş sözleşmesi veyahut Cumhurbaşkanlığı kararı ile idari izin kapsamına alınabilmekte ve çalışan, ücretinde herhangi bir kesinti olmadan tatil yapabilmektedir. Ancak özel sektör iş yerlerinde bu durum farklı şekillerde tasfiye edebilmektedir.

4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olan özel sektör iş yerlerinde daha çok 9 günlük dönemdeki genel tatil günü dışında kalan süreler için 4857 sayılı Kanun'un 53'üncü maddesi uyarınca işçilere yıllık izin kullandırılmakta veyahut herhangi bir ücret kesintisi yapmaksızın, yıllık izin sürelerinden düşmeden işverence verilen diğer izinler kapsamında olacak şekilde iş yerleri tatil edilmektedir. Ancak işçinin yıllık izninin bulunmaması, yıllık izin kullanmak istememesi veyahut işverence atıfet kabilinden olacak şekilde tatil verilmemesi hâlinde iş barışı bozulabilmektedir.

Takvimsel rastlantı olarak 2024 Ramazan Bayramı, 9 Nisan Salı Arife Günü Saat 13.00'de başlayıp Cuma günü sona erecektir. İşte burada hem işçinin uzun süre tatil yaparak dinlenmesinin sağlanması hem de işverenin ilave maliyete katlanmaması için Pazartesi ve çalışılıyorsa Cumartesi gününün de tatil edilerek hafta sonları ile birleştirilmek suretiyle iş yerinin 9 günlük tatil edilmesini, böylelikle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 64'üncü maddesinde düzenlenen "Telafi Çalışması" müessesesinden yararlanılmasını önermekteyiz. Anılan Kanun hükmü ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan İş Kanunu'na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği'nde telafi çalışması ve koşullarına ilişkin usul ve esaslar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Buna göre telafi çalışması; zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra iş yerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle iş yerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi hâllerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçiye yaptırılacak çalışma olarak tanımlanabilecektir.

Tanımdan da anlaşılacağı gibi aşağıdaki hâllerde telafi çalışması uygulaması yapılabilecektir:

  • Zorunlu nedenlerle işin durması,
  • Ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra iş yerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle iş yerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi,
  • İşçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi.

Düzenlemelere göre işveren dört ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilecektir. Bu süreyi Cumhurbaşkanı iki katına çıkarabilecektir. Telafi çalışmaları fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma sayılmayacaktır. Düzenlemelere göre işveren çalışılmayan süreler karşılığında birebir olacak şekilde telafi çalışması yaptırabilecektir. Bir başka ifade ile işçiye kaç saat tatil kullandırıldı ise karşılığında aynı süre çalıştırılacaktır. Tatil günlerinde telafi çalışılması yaptırılamayacaktır.

Telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanunu'nun 64'üncü maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını ilgili işçilere bildirmek zorundadır.

Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin ortadan kalkması ve iş yerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 4 ay* içerisinde yaptırılır. Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz.

Kanun ve yönetmelik ile telafi çalışmasına ilişkin usul ve esaslar ayrıntılı düzenlenmiş ise de uygulamada birtakım ayrıntılara dikkat edilmesi yerinde olacaktır. Düzenlemelere göre telafi çalışması yaptırılması için işçinin onayı aranmaz ancak işçinin çalışmadığı bu sürelerin ücretinin tam olarak zamanında ödenmesi gerekmektedir. Yine ilk önce çalışmama durumu söz konusu olmalı, ardından yapılacak çalışma ile söz konusu dönem telafi edilmelidir. Bir başka ifade ile ilk önce normalin üstünde çalıştırılıp sonrasında bu süreler için izin kullandırılarak tasfiye yoluna gidilmesi öngörülmediğinden, bu şekilde yapılan bir uygulama Kanun tarafından korunmayacak, telafi çalışması olarak değerlendirilemeyecektir. Bu durumda fazla çalışma koşulları geçerli olacaktır.

Telafi çalışması için işçiye bildirim zorunluluğu bulunmaktadır. Buna göre hangi nedenlerle telafi çalışması yaptırılacağı (Örneğin, 2024 yılı Ramazan Bayramı öncesi ve sonrası iş yerinin tatil edildiği gerekçesiyle), hangi tarihte çalışmaya başlanacağı (Örneğin; 06.05.2024 tarihinden başlamak üzere günde 2 saat olmak üzere toplam 10 saat) işçilere bildirilmelidir. Bildirim şekline ve ne kadar önceden yapılacağına ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir. Ancak hakkın kötüye kullanılmaması ve dürüstlük ilkesi gereğince işçinin zamanını planlayabilmesi açısından yapılan işin niteliği ve telafi çalışması yapılacak saatin uzunluğu dikkate alınarak makul bir süre önceden işçiye bildirim yapılmalıdır. Yine ileride çıkabilecek ihtilafların önüne geçmek maksadıyla, işçinin yazılı olarak kaç saat tatil edildiği ve karşılığında hangi tarihten itibaren başlamak üzere kaç saat çalışılacağının işçiye yazılı olarak bildirilmesi yerinde olacaktır. Yine zorunlu nedenin ortadan kalkması ile iş yerinin normal çalışma dönemine başlaması şartları birlikte gerçekleştiği tarihten itibaren 4 ay içinde telafi çalışması yaptırılmalıdır. Örneğin makine arızasından dolayı zorunlu nedenlerle iş yerinin 3 gün tatil edilmesi hâlinde, arızanın giderilmesinin yanı sıra tatil süresinin de geçmesinin ardından iş yerinde normal çalışmaya başlanmasından itibaren geçecek 4 aylık sürede telafi çalışılmasının yaptırılması gerekmektedir.

Tatil günlerinde telafi çalışılması yaptırılmamalıdır. Tatil günü kapsamına ulusal bayram ve genel tatil günü ile hafta tatili günlerinin girdiği tartışmasızdır. Dolayısıyla bu günlerde telafi çalışması yaptırılmayacağı açıktır. İş yerinde haftanın 5 günü (Pazartesi-Cuma) çalışılması hâlinde cumartesi günlerinde telafi çalışması yaptırılıp yaptırılmayacağı ihtilaf konusu olabilmektedir. Doğrudan tatil günlerinde telafi çalıştırılamayacağı öngörülmüş, tatil günlerine ilişkin Kanun veyahut yönetmelik de düzenlenmemiştir. Ancak Kanunda telafi çalışması yaptırılacak nedenler sayılırken açıkça "ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra iş yerinin tatil edilmesi" koşulu lafzi olarak belirtilmiştir. Buna göre telafi çalışılması yaptırılmayacak tatil günlerinin kapsamının UBGT günlerinden farklı olduğu anlaşılmalıdır. Dolayısıyla iş yerinde uygulanan çalışma düzeninde tatil kabul edilen cumartesi günlerinde de telafi çalışması yaptırılmaması gerekmektedir. İş hukukunun temel prensiplerinin de bu yorumu zorunlu kıldığını değerlendirmekteyiz. Gerçekten de Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından 17.3.2008 tarih, E. 2007/27667, 2008/5292K.sayısı ile verilen bir kararda da cumartesi günü tatil olan dava konusu iş yerinde işçinin cumartesi günü telafi çalışma yapmak istememesinin telafi çalışmasını düzenleyen mevzuata uygun olduğu, işveren tarafından bu nedenle yapılan feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığına hükmedilmiştir.

Telafi çalışmasına ilişkin mevzuat hükümlerine uyulmaması hâlinde, somut olaya göre değişmekle birlikte işçi yönünden haklı fesih sebebi ortaya çıkabileceği gibi, usulünce yapılmayan telafi çalışmaları için fazla çalışma ücreti ödenmesi de gündeme gelebilecektir. Ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu'nun 64'üncü maddesinde öngörülen hükümlere aykırı davranan işveren, aynı Kanunun 104'üncü maddesi uyarınca idari para cezası ile karşılaşabilecek olup 2024 yılında bu durumdaki her bir işçi için 2.267,00 TL idari para cezası uygulanacaktır.

Sonuç itibarıyla; çalışma yaşamında pek fazla kullanılmasa da çalışma saatlerine esneklik getiren telafi çalışması müessesesi, işçilerin daha uzun tatil yapabilmesine, işverenler için ise daha düşük maliyetlerle iş yerini tatil etmesine imkân vermektedir. Mevzuatta belirlenen usul ve esaslara uyulmak suretiyle iş yerinde telafi çalışmasının uygulanmasının, çalışma barışına katkı sağlayacağını değerlendirmekteyiz.

Ek bilgiye ihtiyaç duymanız hâlinde bizimle iletişime geçiniz.

*25.03.2020 tarihli ve 7226 sayılı Kanun'un 43'üncü maddesiyle Kanunun bu fıkrasında yer alan "iki" ibaresi "dört" şeklinde değiştirilmiş ancak yönetmelikteki "iki" ifadesi hâlen değiştirilmemiştir.

Bilgilendirme Metni!

Bu makalede yer alan içerikler, yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve CottGroup® üye şirketlerine aittir. Bu içerikler, hukuki, mali veya teknik danışmanlık hizmeti niteliği taşımamaktadır ve kaynak gösterilmeden iktibas edilemez.

CottGroup® üye şirketleri, makaledeki bilgilerin doğru, güncel veya eksiksiz olduğunu garanti etmez ve bu bilgilerin içerebileceği hata, eksiklik veya yanlış anlaşılmalardan doğabilecek zararlardan sorumlu değildir.

Burada sunulan bilgiler, genel bir bakış sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Her somut olay farklı değerlendirmeler gerektirebilir ve bu bilgiler her duruma uygun olmayabilir. Bu nedenle, makalede yer alan bilgilere dayalı olarak herhangi bir işlem yapmadan önce, konuyla ilgili hukuk, mali, teknik ve diğer uzmanlık alanlarında yetkin bir profesyonele danışmanız önemle tavsiye edilir. CottGroup® müşterisiyseniz, özel durumunuza ilişkin müşteri temsilcinizden bilgi almayı unutmayınız. Müşterimiz değilseniz, lütfen ilgili bir uzmandan görüş alınız.

CottGroup® üye şirketlerine ulaşmak için tıklayınız.

Yazar

Ümit Kır

Human Resources Regulation and Audit Director
https://www.cottgroup.com/en/blog/work-life/item/solution-proposal-for-a-9-day-holiday-compensation-work-application

Diğer Makaleler

Başlayalım
Hizmet ihtiyaçlarınız için teklif alın.

Daha fazla bilgi
almak ister misiniz?